"Buzağılar Ölmesin Ülkemiz Kazansın" konferansı 23 Ocak tarihinde GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Konferans Salonunda düzenlendi.
Konferansa Vali Hasan Basri Güzeloğlu yanı sıra; Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr.Nihat Pakdil, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, Diyarbakır Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları, Belediye Başkan Vekilleri, Kurum Müdürleri, Akademisyenler, Sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çiftçiler katıldı.
Katılımın yoğun olduğu konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Açılışta bir konuşma yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürümüz Mustafa Ertan Atalar konuşmasında;
"Bakanlığımızın bu yıl hayvan hastalıklarıyla mücadele ve buzağı ölümlerini engelleme nedeniyle başlatılan seferberlikle sayın valimizin talimatlarıyla hayvancılık noktasındaki ölümlerinin azaltılması ve hastalıkların bitirilmesi için çeşitli etkinliklerin yapılması ve özelikle geniş katılımlı bir programla bu konuda farkındalık oluşturması amacıyla bu programı tertip ettik.
Diyarbakır ili yaklaşık 15.500.000 km2 alana sahip. Bununda yaklaşık yarısı tarımsal arazi unvanına sahiptir. Birçok üründe büyük bir üretim potansiyeline sahip bir ilimiz, özellikle kırmızı mercimek üretiminde ülkemizde 1.sırada, pamuk ve karpuz üretiminde 4.sırada, buğday üretiminde ise 3.sırada yer almaktadır. Bunda özellikle tarım ve hayvancılığın gelişmesi noktasında bakanlığımız tarafından uygulanan destekleme politikalarının etkisi oldukça büyüktür. tarım teşkilatı olarak özellikle hayvancılık ve tarımı başa baş sürdürülerek her iki faaliyetin beraber yapılmasını arzu ederiz. Diyarbakır ilinde 2016 yılında tarımsal gelirimiz 2,5 milyar, hayvansal gelirimiz 2,6 milyar başa baş bir şekilde üretim gerçekleşmiştir. Sürdürülebilirlik için hayvancılık ve tarımda böyle bir orantısal denge çok istenen bir durumdur.
Diyarbakır ilimizde son 13 yılda yaptığımız çalışmalarla bakanlığımızın teşvik politikaları neticesinde büyükbaş hayvan sayısında yaklaşık olarak %53 lük, küçükbaş hayvan sayısında % 36'lık bir gelişme kaydettik ve yapılan bu çalışmalar neticesinde bakanlığımız tarafından çiftçilerimize 3,8 milyar TL ödeme gerçekleştirdik. 1 milyon 442 bin küçükbaş hayvan, 437 bin büyükbaş hayvan sayısı ile Diyarbakır ülkenin et ihtiyacı noktasında önemli bir yer tutmaktadır. Yaptığımız bu programın önemi çok büyük, özellikle hayvancılık ve tarımla ilgili bütün sanayiciler, çiftçiler olmak üzere bütün kesimler bu salonda bir araya geldi. Buradan aldığımız önemli bilgilerle, el birliğiyle inşallah hayvancılıkta buzağı ölümleri ve hayvan hastalıkları noktasındaki sorunları bitireceğiz. Bu konudaki seferberliğimizin burada herkes tarafından benimsenmesini sağlayacağız." dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil konuşmasında;"Hayvancılık açısından sürdürülebilirlik önemlidir. Bir işletmeniz var o işletme bırakın kendi sürü büyüklüğünü devam ettirmesi yanı sıra başka işletmeler için de damızlık yetiştirebilmesi gerekir. Buna ancak gelecek neslin yani yeni doğacak buzağılar ile ulaşabiliriz. Burada bizim iki türlü buzağı kayıplarımız söz konusu. Birincisi mevcut damızlık hayvanlarımızdan elde ettiğimiz doğduktan sonra kaybettiğimiz buzağı, ikincisi ise daha doğmamış buzağı kayıplarımız. İşte bunun için de biz bakanlık olarak; böyle bir proje içerisindeyiz.
Burada esas olan sürünün iyi yönetilmesidir. Sürünün iyi yönetilememesi durumunda ilk etkilenen döl verimidir. Yani buzağı sayısındaki azalmadır. Hedefimiz her inekten yılda bir yavru almaktır. Bunun için gerekli tedbirlerin alınması lazım. Bu konuda biz küçük işletme büyük işletme ayırmaksızın buzağı kayıplarını en aza indirmek amacıyla ciddi bir eğitim çalışması içerisine gireceğiz. Bu konuya ilginizi bekliyoruz ki işletmelerimiz öncelikli olan döl veriminde arzuladığımız ekonomik hayvancılık yapabilecek seviyeye gelsin. Buzağı verimi aynı zamanda dört gözle beklediğimiz her gün iki kere üç kere sağmayı beklediğimiz ineklerimizin vereceği süt miktarını da olumlu yönde etkileyecektir.
Yapılan çalışmalar ile son iki yılda çok ciddi başarılar elde ederek buzağı ölümlerinin engellenmesinde önemli bir seviyede bulunuyoruz. Ama bu bizi tatmin etmiyor, yeterli bulmuyoruz. İnşallah bundan sonra çok daha aşağılara önce % 5 'lerin altına daha sonra %1-2'lere düşürmeyi hedefliyoruz. Bunun için bu sene başlayacağımız bir program var. Annelerin aşılanması. Annelere yapacağımız aşıyla onlardan ağız sütünde ondaki yavruyu koruyacak bağışıklık maddelerinin çoğalmasını sağlayacağız ve sizler de onu yavrulardan esirgemeyerek yavrularımız hayata çok daha iyi bir şekilde başlamasını sağlayacaksınız. Bu konuya özellikle dikkat etmenizi istiyorum. Lütfen bu konuya hassasiyeti gösterin. Arkadaşlarımız hep sizin yanınızda olacak ve bunu el birliğiyle siz paydaşlarla birlikte çok daha iyi noktalara götüreceğiz. Sizlerin kazancı artacak, ülkemizin verimi artacak, daha fazla et daha fazla süt üretir hale geleceğiz." dedi.
Daha sonra katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Vali Hasan Basri Güzeloğlu şunları söyledi;
"Gerçekte böylesi anlamlı, böylesi güzel coşkulu bir toplulukla buluşmamız bu meseleye inancımızı, bu meseledeki kararlılığımızı ve İnşallah hemen her alanda olduğu gibi Diyarbakır'ı bu noktada zirveye taşıyacağımızı çok açık bir şekilde gösteriyor. Önceki değerli konuşmacılarında ifade ettiği gibi mesele bir memleket meselesidir. Mesele bu Ülkenin kalkınması, aydınlık ve gelişmiş yarınlara ulaşması adına çok önemli bir mesele. Türkiye'nin büyüklüğünde bu büyük devletin ve milletin geleceğinde her alanda, her konuda ve boyutta iddialı olmamız gerektiği gibi tarımda iddialı olmamız gereken çok emek ve gayret sarf etmemiz gereken bir alandır. Çünkü tarım çok stratejik bir alan insanın varlığı, neslinin devamı, hayatın devam etmesi için vazgeçilmez bir alan beslenme ve tarım bugün dünyada en stratejik ve en önemli bir alan.
Türkiye bugün Avrupa'nın en temel ve en büyük tarım üretici ülkesi olmanın gerçeğinde dünyanın 8. Büyük tarımsal üretimi gerçekleştiren bir büyük ülkesi oldu ama bu hedefler bize yetmez, bunlar bizim için sınırlandırıcı ve yeterli başarılar değil çünkü bu ülke ve Diyarbakır çok daha fazlasını hem üretecek hem de gerçekleştirecek zenginliğin şehridir.
Biliyorsunuz Sayın Başbakanımız açıkladı 2018 hayvancılıkta bir eylem yılı ve bir reform yılı. Bugün temel veterinerlik hizmetleri, aşı, küpe ve benzerleri tamamen ücretsiz artık. Devletin bütün kadroları maddi ve manevi üreticinin, yetiştiricinin yanında 24 saat esasına göre mesai mefhumu yok Müdürüme de, Kaymakamlarımı da söyledim bir telefon kadar uzaklıktayız. Ayaktayız dimdik inancımızla, heyecanımızla, değil buzağının ölmesi bunun düşünülmesini bile gündemden çıkartmamız lazım.
Şimdi biz Diyarbakır'da diyoruz ki buzağılar ölmesin, hiçbir buzağı ölmesin, Buzağının ölmemesi için en erken evreden itibaren takip edilmesi, meselenin içerisinde, devletin elemanı, veterineri ve görevlisi, üretici çiftçi birliği ve bunun ilçe bazından kaymakam arkadaşlardan bizzat koordine edilmesi. Bu bir milli varlık, milli servet öyle kolay değil, bu sene yılın başında bu toplantıda böylesi anlamlı ve çok geniş katılımla bu hedefi paylaşalım dedik İnşallah ben inanıyorum açıklanan eylem planının en başarılı ili Diyarbakır olacak. Bunu hak ediyoruz ve İnşallah bunun için çalışıyoruz." dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Dr. M. Aydın Ketani moderatörlüğünde, Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr.Özhan Türkyılmaz, Veteriner Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç.Dr. Hasan İçen, Doç.Dr.Sedat Baran, Doç.Dr.Neval Berrin Arserim ve Yrd.Doç.Dr. Duygu Neval Sayın İpek tarafından buzağı ölümleri ve hayvan hastalıkları konusundan önemli sunumlar yapıldı. Sunumlar sonrası katılımcılardan gelen sorular cevaplanarak program sonlandırıldı.